SÖZDE LİDER!

Liderlik siyasette olmazsa olmaz bir unsurdur. Siyaseti yapanlar da,siyasi süreci okuyanlarda bu durumu bilirler. Lider dediğin gerektiğinde risk alabilmeli ve masaya yumruk vurabilmeli mesela. Dünya üzerine gelse de korkmadan kararlı adımlar atabilmelidir. Yaşadığımız coğrafyada pek müttefikimiz olduğunu söyleyemeyiz.Ama güçlü lider profiline ihtiyaç olduğunu da vurgulamadan geçmemeliyiz.Her liderin ülkesine bakışı da önceliği de farklı oluyor genelikle. Şimdi Reis hariç siyasi parti liderlerini gözümüzün önüne tek tek getirip değerlendirelim. 

Reis hariç diyorum çünkü liderlik noktasında tartışılacak bir tarafı yok. Bunu ben değil taraflı tarafız herkes söylüyor. Yunan’ı da, İsrailli’si de, ABD’lise de içerideki,dışarıdaki haini de hepsi bu konuda hem fikir. 

Kemal KILIÇDAROĞLU;

Ana muhalefet partisinin genel Başkanı olması nedeniyle ilk Sn. KILIÇDAROĞLU’ndan başlayalım. Kendileriyle 1 saat yüz yüze sohbet etme imkanımız oldu.Biraz panik olsa da sempatik bir kişiliği var. Masaya yumruk vurma noktasında yetersiz ve dediğim dedik çaldığım düdük tarzında biri değil. Şahsen parti kontrolünün tamamıyla Sn.KILIÇDAROĞLU’nda olduğunu da düşünmüyorum.

CHP'de 10. yılı ve hep muhalefette kaldı. CHP gibi asırlık bir partinin hep muhalefette kalmasını pek anlayamıyorum.!

15 Temmuz sürecine kontrollü darbe dedi sonra vazgeçti,sessiz kaldı.Yenikapıya son anda gitmeye karar verdi. Gitmesi bir yana yenikapıda 10 madde sıralaması şık olmadı.

Fetöyle iş birliği içinde olanlara kapalı kapılar ardından destek verdiği sık sık söylendi.

Muhalefetini hep eleştirme üzerine kurdu. 

Eleştirirken kontrolsüz çıkışları hep akılda kaldı. İktidarın yaptığı hiç bir hizmeti beğenmedi.

Doyurucu,alternatif öneriler de sunmadı.

Son 10 yıla sığdırdığı 10 küsur seçim mağlubiyeti de liderlik karnesi olarak önümüzde duruyor. İstanbul ve Ankara’yı kazanması CHP’nin değil Ak partinin yanlış seçim stratejisi ve seçmen psikolojisini iyi okuyamaması sayesinde oldu.

Bence en büyük şanssızlığı Recep Tayyip ERDOĞAN gibi bir liderle aynı yüzyılda siyasi rakip olması. 

Devlet BAHÇELİ;

Ne olduysa 7 Haziran 2015 seçimlerinde oldu.  7 Haziran seçim sonuçları Ak partiyi tek başına iktidar yapmadı. Hükümet kurma görüşmelerinde CHP Lideri Sn. KILIÇDAROĞLU, MHP Genel Başkanı Sn.BAHÇELİ’ye  Başbakanlık teklif etti. Bahçeli bu teklifi kabul etmeyerek bence Türk siyasetinde yeni bir sayfanın kapılarını açtı. Çoğu siyasetçinin hayallerini, hedeflerini süsleyen Başbakanlık, BAHÇELİ için sıradan bir teklif olarak akıllarda kaldı. Ak partinin Kasım 2015 seçimlerinde tek başına iktidar olması,BAHÇELİ’nin 7 Haziran sonrası duruşu sayesinde oldu diyebiliriz. İstese partisine bir kaç önemli bakanlığı çok rahat alırdı ama onu da istemedi.Ülkenin bekasını bakanlıklara değişmedi yani.Cumhur ittifakına oy verenler ve iyi partili ciddi bir kesim tarafından seviliyor. 

Özelikle siyasi süreci ve dengeleri iyi okuyan bir lider olduğunu da belirmekte fayda var.

Meral AKŞENER;

MHP'de liderlik mücadelesini kaybedip partiden ihraç edilmesi siyasi olarak kendi yolunu açmasını doğurdu.Özellikle 16 Nisan Halk oylamasında hayıra verdiği destekle dikkatleri çekti. 16 Nisan halk oylamasında siyasi gücünü herkese gösterdi. Yaptığımız kamuoyu araştırmalarının sonuçlarından da bu durumun böyle olacağı belliydi. Yani bir çok anket firmasının havlu atmasına neden olan seçim başarısı beni çokta şaşırtmadı. 24 Haziran 2018 seçimlerinde elde ettiği başarı hiç şüphesiz takdirle karşılanması gereken bir durum.Yerel seçimlerde CHP ile aleni,HDP ile üstü kapalı ittifak yapması seçmenlerinin kafasını karıştırdı. Liderlik noktasında dikkat çeken en büyük eksikliği,partisinden ardı arkası kesilmeyen istifaları.

Ali BABACAN;

Herkesin bir başarı hikayesi olmalı. Ak Partili eski bakanlar içerisinde sanırım Babacan'a ayrı bir sayfa açmak gerekiyor. Milyonlarca insan Sn.Babacan'ı bakan olduğunda tanıdı. Ben inanıyorum ki ülkemizde Babacan ayarında hatta ondan daha karizmatik ve alanında uzman binlerce genç kardeşimiz vardır. O süreçte bütün mesele reisin işaret vermesiydi, öyle de oldu. Muhtemelen birilerinin (Abdullah Gül olabilir) referansıyla bakan oldu. Alın teri yok,emek yok,mücadele yok,gel bakan ol kardeşim al sana bakanlık hesabı. Bana biri çıkıp BABACAN’ın şöyle bir başarı hikayesi var diyemez.Yalan konuşmaz dürüst biridir derler oda zaten normal bir insanda olması gereken bir özelliktir. Geldiğimiz noktada görüyoruz ki,bugün Babacan'ın parti kurma çıkışı siyasi dengelere içeride ayar vermek isteyenlerin ve bu noktada strateji üretenlerin farklı bir projesi. Bazı fetöcülerin sığınacak siyasi bir limana da ihtiyaç duyduğu düşünülecek olursa;zaman, bize herkesin niyetini daha net gösterecektir.

Ahmet DAVUTOĞLU;

Yaklaşık 2 saat yüz yüze sohbet etme imkanımız oldu.Dürüst olmak gerekirse söylediklerinden hiçbir şey anlamadım. 

Partiyi yeni kurmuştu. Konfederasyon yönetimi olarak gittik. Bir başarı hikayesi var mı derseniz Babacan'dan farklı bir şey söyleyemeyeceğim. Sadece Suriye politikasındaki yanlış stratejisi bile karnesindeki zayıfları doldurmaya yetiyor. Siyasette başarı diyebileceğimiz bir durumu da yok. Gel bakan ol dendi,bakan oldu. Gel Başbakan ol dendi, Başbakan oldu.Başbakanlık elinden alındı gitti parti kurdu,olay bu..! 

Bazı fetöcülerin sığınacak siyasi bir limana da ihtiyaç duyduğu düşünülecek olursa;zaman, bize herkesin niyetini daha net gösterecektir.